retansiyon nedir?

Ortodontide, apareyler çıkarıldığında, diş telleri söküldüğünde ya da şeffaf plaklar bitip dişler düzeldiğinde hasta tedavinin tamamlandığını hissedebilse de önemli bir aşama daha bulunmaktadır. Retansiyon ya da pekiştirme aşaması. Bu asıl tedavi kadar önemli bir süreçtir, ihmal edilirse dişler çok hızlı bir şekilde tekrar bozulabilir ve ortodontik tedavi için verilen onca maddi ve manevi emek ziyan olabilir.

Her ortodontik problemin retansiyon fazı farklı olabilir. Bazı durmlarda ömür boyu pekiştirme bile gerekilir ( ileri derece dudak damak yarıklı hastaların ortodontik tedavisi gibi )

Retansiyon neden gereklidir?

Retansiyon ve tedavi sonrası stabiliteyle ilgili günümüzde derlenmiş çok sayıda literatür bulunmaktadır. Uzun dönem sonuçları etkileyen birkaç faktöre rağmen, ortodontik tedavi sonuçları potansiyel olarak unstabildir ve bu nedene retansiyon üç majör sebep için gereklidir.(1) gingival ve periodontal dokular ortodontik diş hareketinden etkilenir ve apareyler çıkarıldığında reorganizasyon için zaman gerektirir; (2) dişler belki tedavi sonrası yine unstabil pozisyondadır dolayısıyla yumuşak doku basınçları sürekli geri dönüş eğilimi oluşturur (3) büyümeyle oluşturulan değişiklikler ortodontik tedavi cevabını değiştirebilir.

Periodontal ve gingival dokuların reoganizasyonu

Periodontal ligament aralığının genişletilmesi ve her dişi destekleyen demetlerin kesilmesi ortodontik tedaviye normal cevaplardır. Gerçekte bu değişiklikler ortodontik diş hareketin gerçekleşmesi için gereklidir. Ortodontik aparey çıkarılmadan diş hareketi dursa da bir diş, rijit ortodontik ark teline bağlanması gibi kuvvetlice komşu dişlere splintlenmeden normal periodontal dokunun mimarisinin restorasyonu gerçekleşmeyecektir(dolayısıyla dişleri pasif ark telleriyle bir arada tutmak retansiyonun başında düşünülemez).Dişler çiğneme kuvvetlerine bireysel olarak cevap verirken (hasta çiğnerken her diş komşularına göre hafifçe yer değiştirir) 3 -4 ay geçen periyotta PDL reorganizasyonu gerçekleşir ve aparey çıkarılmasındaki hafif mobilite kaybolur.

Diş pozisyonunu normal olarak kontrol eden dengeye periodontal katkıdan dolayı stabilite için PDL reorganizasyonu önemlidir. Basınç dengesinin günümüzdeki anlayışını özetle derlendiğinde dişler periodontal sistemin şok absorbing özelliklerinden dolayı normal olarak okluzal kuvvetlere direnir. Ortodonti için daha önemlisi dil-dudak-yanak basınçlarının uzamış dengesizliğine ya da diş hareketine karşı gingival fiber basınçlarına, PDL metabolizmasının aktif stabilizasyonuyla direnç oluşturulur. Bu stabilizasyonun erupsiyonu oluşturan aynı kuvvet-üretici mekanizma tarafından gerçekleştiği görülmektedir. Ortodontik diş hareketiyle üretilen PDL deki bozulma okluzal kuvvetlere karşı stabilizasyonda muhtemelen çok az etkilidir fakat aktif stabilizasyonu azaltır ya da elimine eder, buna göre dişler, daha sonra direnç gösterilebilen okluzal ve yumuşak doku basınçlarına ortodontik apareyler çıkarıldıktan hemen sonra unstabil olacaktır.Bu her hastanın en azından birkaç ay retainer ihtiyacı olmasının sebebidir.

Gingival lif ağı da ortodontik hareket ile kesilir ve yeni diş pozisyonlarına uyum için remodele olmalıdır. Gingivada hem elastik hem kollajen lifler oluşur ve her ikisinin de reorganizasyonu PDL' ninkinden çok daha yavaştır. 4-6 ay içinde gingivadaki kollojen fiber ağı normal olarak reorganizasyonlarını tamamlar fakat elastik suprakrestal fiberler çok yavaş remodele olur ve bir ortodontik aparey çıkarıldıktan bir yıl sonra dişi yer değiştirecek kuvvetlere güç sarf edebilme özelliğindedir. Aşırı rotasyonu olan hastalarda aparey çıkarılmadan önce ya da sırasında şiddetli malpoze ya da rotasyonlu diş çevresinde suprakrestal lifleri ayırmak, fiber elastisitesninden kaynaklanan relapsı azaltmada tercih edilen prosedürdür.

Ortodontik tedaviden Yumuşak doku düzelmesi için bu program intraark stabilitesine karşı retansiyonun prensiplerini çizer. Bunlar:

  1. Potansiyel relapsın yönü, dişlerin orijinal pozisyonu ve tedavinin sonunda dişlerin pozisyonun karşılaştırılması ile tanımlanabilir. Dişler geldikleri yönün tersine hareket etme eğilimindedir bu başlıca olarak gingival fiberlerin elastik geri çekilmesi aynı zamanda dengesiz dil dudak kuvvetleriyle olur.
  2. Dişler sabit ortodontik aparey yani diş telleri çıkarıldıktan sonra ilk 3- 4 ay için fulltime retansion gerektirir. Bunun yanında PDL nin reorganizasyonunu desteklemek için, alveolar kemiğin çiğneme sırasındaki ağır okluzal kuvvetlere cevap olarak bükülmesi gibi, dişler çiğneme sırasında esnemeye açık olmalıdır (free to flex). Bu gereklilik yemekler dışında full time kullanılan bir hareketli apareyle ya da çok rijit olmayan bir sabit apareyle karşılanabilir.
  3. Gingival fiberlerin yavaş ekspansiyonu nedeniyle dişler başlangıçta oldukça düzensizse retansiyon en az 12 ay devam etmelidir fakat 3- 4 aydan sonra part-time'a düşürülebilir. Yaklaşık 12 ay sonra, büyümeyen hastada retansiyonu kesmek mümkün olmalıdır. Daha kesin olarak, dişler her zamankinden daha stabil olmalıdır. Büyümeyen bazı hastalar aktif stabilizasyon için çok büyük dil dudak yanak basınçları nedeniyle unstabil pozisyonda olacaksa dişlerin korunması için daimi retansiyon gerektirir.Bunun yanında büyümeye devam eden hastaların ,genellikle, büyüme erişkin yaşamı karakterize eden düşük seviyelere düşene kadar retansiyon ihtiyacı bulunur.

Kaynak:Proffit

Dr.Dt.Enver Akın Özkan Ortodonti Uzmanı Ankara